23 Ara 2008

Kamuoyu Olusturma Kampanyasi - 4

Kamuoyu Oluşturma Kampanyası afişlerimiz:
22-28 Aralık haftası


Canlıların genetiğiyle oynanmasının
açlığa çözüm aramakla ilgisi yok!
Dünyada yıllık gıda artışı, nüfus
artışından %50 daha fazla.*
Sadece ABD’de “israf edilen” gıda ile,
80 milyon kişinin doyması mümkün.**
GDO'ya HAYIR!
*Kaynak: BM Gıda ve Tarım örgütü
**Kaynak: ABD Tarım Bakanlığı



Hava kirliliğini bahane gösterip pet
şişede oksijen satmak, mantıklı
değildir; hava kirliliğini de
azaltmaz.
Bugünkü su politikalarıyla
benzerliği görebiliyor musun?


Su tasarrufu için yeşil çözüm:
Ürün                     Üretimi için gereken su
1 kg patates        0,2 m3
1 kg mısır             0,5 m3
1 kg buğday         1,2 m3
1 kg kanatlı eti      2,8 m3
1 kg kırmızı et       16 m3

20 Ara 2008

Come one, come all... A short intro

Wait, “Marul”? What?
Obviously your dictionary can’t be lying to you, so yes, “Marul” means “lettuce”. Your common everyday lettuce. You can look at this in all kinds of metaphorical ways of course (or maybe not), but is there any particular reason why we picked this name? Not really, somehow it represents us well, and we just thought it was fun.

But of course, the Marul team isn’t a static, vegetative entity; it’s more of a dynamic, thriving entity that bears fruit in various ways. Before we go into that though, here’s a tiny bit of background to give you a sense of who we are.

The Marul team was formed within BUSOS (Boğaziçi University Social Services Club) in 2007 by a group of young activists interested in ecological advocacy. Note the “ecological” approach (as distinct from the “environmental” one). The team’s major areas of activity are global climate change, energy efficiency, and food and water safety. Marul also forms part of the Turkish leg of Solar Generation, which is a Greenpeace youth organization addressing energy issues.

So we threw out this phrase, ecological advocacy. What exactly do we mean by advocacy, and how does that reflect on how we work?
Whatever your understanding of advocacy might be, one thing it isn’t is insensible, empty statements or assertions that won’t tell people anything about what you’re doing, and more importantly, why you’re doing it. Not only do you have to present your stance, you also have to back it up with a good argument, which ultimately is the only way to further your cause. In keeping with this idea, the Marul team does individual and/or group readings to have a deeper understanding of the systems fueling the problems that the ecology movement seeks to bring solutions to, and the possible arguments and counterarguments that arise. Members of the team also do research to help the running campaigns in any possible way, and also to be able to devise the most appropriate projects within the scope of these campaigns.

With that said, it obviously follows that Marul’s idea of advocacy involves both the argument and the action. What can we do to be part of the solution to the many many ecological issues the world is faced with? The answer is bottom-up activism: Thinking globally, acting locally. Taking these large-scale issues and making them our own. In this aspect, direct action and public opinion campaigns are equally important to us. We work primarily within the campus, but the members also participate in outside events like taking part in demonstrations, attending trainings and film festivals etc.

Ooookay. That’s a lot of talk. How do we really do all that?
Through regular meetings. Everything is discussed in these meetings, and we build on one another’s ideas to come to an agreement about what should be done. We assign tasks to work systematically and to make sure things get done, as opposed to a decision being taken and being put into action oh I don’t know… sometime… by someone… But of course, the process is just as important as the outcome. The most important thing is that we enjoy doing what we do. Marul is not a strict little task force. Yes, we’re dedicated, but we also have fun and keep the general motivation of the team going.

What are we doing now?
Lots! Currently our focus is mostly on global climate change. Our main project involves turning the 17 streetlamps on the South Campus driveway into solar powered lamps. We also have side projects including action against the use of plastic cups in the dining halls, and also demanding a vegetarian menu as an alternative for those who prefer not to eat meat. We run public opinion campaigns in the form of putting up posters, with a specific topic for each rotation of posters, including anti-nuclear action, renewable energy, and food and water issues.

So you can… contact us! Our meetings are at 17:00 every Tuesday in the BUSOS club room, so feel free to stop by anytime with questions, comments, to get more info or to join the team! You can also e-mail us at
marultoplulugu@gmail.com. You don’t need any sophisticated knowledge, or prior experience with activism; we’re open to everyone who’s interested and willing to put in the effort.

Kamuoyu Olusturma Kampanyasi - 3

Kamuoyu Oluşturma Kampanyası afişlerimiz:
15-21 Aralık haftası


Nükleer ihale hükümetin elinde patladı!
Ya nükleer santral patlasaydı?


“Teknoloji geldi, Çernobil geçmişte
kaldı.” MI? Pek öyle görünmüyor.
Sığdırabildiğimiz kadarı:
13 Kasım 2002 İngiltere - Dounreay
5 Haziran 2008 Slovenya - Krsko
19 Eylül 1999 Japonya - Tokaimura
Mayıs 2005 İngiltere - Sellafield
17 Ekim 2006 Bulgaristan - Kozloduy
12 Mart 2006 Japonya - Ohi
Temmuz 2006 İsveç - Forsmark
19 Temmuz 2007 ABD - Oyster Creek
16 Şubat 1998 İsrail - Dimona
Temmuz 1999 Japonya - Tsugura
4 Ağustos 2004 Japonya - Mihama
24 Temmuz 2008 Fransa - Tricastin


Nükleer santralimiz olmasa
ne aç kalırız, ne de açıkta!
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bile,
tüm o santral projeleri gerçekleşirse,
kurulu nükleer enerji arzını toplam
enerjinin %4'u olarak öngörüyor.

28 Kas 2008

Kamuoyu Olusturma Kampanyasi - 2

Kamuoyu Oluşturma Kampanyası afişlerimiz:
24-28 Aralık haftası


Teknolojik, ekonomik ve sürdürülebilir bakımdan:
Güneş enerjisi potansiyeli,
dünyanın enerji ihtiyacının
3.8 katını karşılayabilecek miktardadır.*
Hem de risksiz.
* Greenpeace Enerji [D]evrimi raporu 2007


Merkezi enerji santrallerinden sağlanan
enerjinin %78’i fizik yasaları sebebiyle kaybedilir.
Fizik yasaları değişsin diye beklemek yerine
yerinden, yenilenebilir, temiz
enerji kaynaklarını savunuyoruz.


İklim değişimini acilen durdurmak için
dünya kadar sebebimiz var!

Kamuoyu Olusturma Kampanyasi - 1

Kamuoyu Oluşturma Kampanyası afişlerimiz:
17-21 Aralık haftası


Nehirlerin akma hakkını;
tavukların oradan oraya koşuşturma hakkını;
bitkilerin, doğal genleriyle yaşama hakkını
hesaba katmadan
çiftçi haklarından
kadın haklarından
insan haklarından
bahsedilemez...




Sorunu doğru yerde aramak gerek:
1900 yılından beri kullandığımız
enerji miktarı, 1900 yılına kadar
(yani yaklaşık 50.000 yıldır)
kullanmış olduğumuz enerji miktarından daha fazla!




Eğer ekolojik dengeler bozulursa;
- hastalıklar çoğalır ve yaygınlaşır; sağlık hizmeti ve ilaç sektörlerine talep artar
- su baskınları sıklaşır; hem temizlik masrafları hem de yol bakım masrafları oluşur
- kuraklık meydana gelir; sular kesilir, herkes şişelenmiş su tüketir
- fırtınalar, kasırgalar çoğalır; şehirler, köyler terk edilir; ulaşım ve inşaat sektörleri bayram eder;
yani, bugünün hesap mantığıyla,
ülkenin GSYİH’si artar; ekonomi büyür.(!)

13 Kas 2008

Marul'un duruşuna dair bir yazı

“Marul, çevre, doğayı koruma... Hepsi aynı kapıya çıkar işte. “

Marul’un aynı kapıya çıkmadığına dair bir yazı

Önce bir örnek: Marullar için su sorunu, barajlarda suyun azalması sorununun oldukça ötesindedir[1]. Marullar için su sorunu; suyun ticarileştirilmesi, kuraklık, iklim ve enerji politikaları, insan hakları sorunudur.

Sonra başka bir örnek: Marullar farkındadır ki, bugün hızlanarak devam eden küresel iklim değişiminin sorumlusu fosil yakıt kullanımı kaynaklı karbon salımlarıdır. Marullar farkındadır ki, iklimi ve dolayısıyla tüm canlı yaşamını[2] kurtarmayı tartışırken, dünyanın en büyük on şirketinin 7’sinin petrol şirketi, diğer 3’ünün ise araba şirketi olduğu hesaba katılmalıdır. Marullar için iklim sorunu, odadan dışarı çıkarken ışığı söndürüp söndürmeme meselesinin çok, ama bayağı çok ötesindedir.[3] Bizim için iklim tartışması; bu paragrafın üçüncü cümlesi ışığında; devlet tarafından sübvanse edilen kömür santralleridir, Danimarka’nın soğuk, fırtınalı, kasvetli kış günlerinde dahi çalışan güneş panellerinin Türkiye’de verimsiz çalışacağına dair uyduruk kamuoyu kampanyalarıdır, serbest piyasa koşullarında bile binlerce yatırımcıyı sıraya dizen rüzgar enerjisinin kullanımı için yönetmeliklerin bekletilmesidir, Kyoto Protokolü gibi yarım yamalak bir metni bile imzalamayarak G.W.Bush’la aynı kefeye[4] düşülmesidir.

Ekolojist hareket, ve dolayısıyla Marul, çevreci harekete, ne kadar ittirip kaktırsak da, sığmaz.[5] Marul, sorunu sebebinden doğru çözmeye odaklanır, sonucundan değil. İyi niyetli, sevimli insanlar, kış gelmeye yüz tutmuşken burnu akmaya başlamış arkadaşlarına, burun damlası önermezler, doğru dürüst C vitaminli bir şeyler yemelerini, kalın giyinmelerini falan önerirler. Marul’un marifeti, küresel ısınmayla ilgili de aynı samimiyeti korumasıdır.[6]

“Çevre mi, ekoloji mi?” tartışmasının zemini üç aşağı beş yukarı budur. Bu tartışma, ilgili konularda çalışan kişi ve kurumların iç tartışmasıdır. An itibariyle bizim için önemli olansa, bu tartışmanın çözümlenmesi falan değil. Bizim derdimiz, dünyanın yanıyor oluşu ve acilen harekete geçmemiz gerekliliği. Ne ağaç dikilmesiyle, ne yerlere çöp atılmaması için uğraşılmasıyla, ne de diş fırçalarken muslukların kapatılmasını hayatın anlamı olarak görmekle bir derdimiz var.[7] Çok daha basit bir şey diyoruz: Biz, öyle bir takım değiliz. Bizim hedeflerimiz, vizyonumuz, beklentilerimiz, dünya görüşümüz başka. Kampüs içinde Marul’a yer açmamak, “Aman canım, sonuçta hepsi toplumla falan uğraşıyor işte.” deyip Türkiye’deki bütün sivil toplum kuruluşlarını tek bir kurum altında birleştirmeye çalışmakla (en azından düşünsel düzlemde) aynı şeydir.[8]

MARULLAR



[1] “ötesindedir” diyoruz, “dışında” değildir.

[2] Bunu söylerken bazı böcek türlerini ve tek hücrelileri parantez içine alıyoruz.

[3] Bkz. Dipnot 1

[4] “aynı kefeye” diyoruz ama, aslında bu kefede yalnızca ABD ve Türkiye olduğu için, “aynı çukura” da denebilirdi.

[5] Marullar bu ittirip kaktırma işini, son derece iyi niyetle, aylar boyunca denediler. Bize güvenin, sırf teorik gevezelik etmiyoruz; deneyle de sabit, hakikaten sığmıyoruz. (Detaylar için herhangi bir maruldan, geçen sene BÜÇEK’in Marul’daki ortaklığının kapsamını dinleyebilirsiniz.)

[6] Burada bir parantez açıp, olası bir mantık hatasına dair uyarıda bulunmalıyız. Bu cümlenin aksi, hiçbir şekilde önceki cümlenin aksini gerektirmez: İnsanlar sevimliliklerini sadece sevdikleri insanlara yöneltebilirler. Bununla ideolojik bir sorunumuz yok. Kimseye ahlak dersi vermiyoruz. Parantezi kapatıyoruz.

[7] Dahası, hepimiz, kendi yaşamlarımız içinde zaten bu konularda hassasiyet gösteriyoruz. Eşek olmadığımızı belirtmek için dahi dipnot yazışımızın iyi niyetimizin göstergesi olmasını umuyoruz.

[8] Bunu kesinlikle savunmadığımızı belirtmeye gerek var mı?

14 Eki 2008

Ekoloji Hareketine Giriş Eğitimi - 23 Ekim 2008 Perşembe

MaRuL sunar:

Ekoloji Hareketine Giris

-kuresel iklim degisimi

- gıda guvenligi

- yenilenebilir enerji kaynaklari

-su güvenligi

- nukleer enerji (?)

- surdurulebilir yasam

konulari ile ilgileniyorsan,

“Ekoloji Hareketine Giris” baslikli egitime

seni de bekliyoruz…

Tarih: 23 Ekim, Persembe

Saat: 17.00

Yer: TB310

12 Eki 2008

Tanışma Toplantısı - 20 Ekim 2008 Pazartesi

MARULLAR TOPLANIYOR!
İklim değişiyor, su kaynakları özelleştiriliyor, yediğimiz gıdaların genetiği değiştiriliyor ve dünya ekolojik bir krize doğru sürükleniyor.

"Bu süreci durdurmak için biz ne yapabiliriz"i konuşmak için MARUL olarak toplanıyoruz.

Marul Tanışma Toplantısı
Yer: TB310
Tarih: 20 Ekim Pazartesi
Saat: 17:00



MaRuLLaR ToPLaNıYoR!! !!!
küresel iklim değişimi, ekolojist hareketler, su güvenliği ve gıda güvenliği alanlarında calismak isteyen herkesi tanisma toplantisina bekliyor….
Neler Yaptik?
Neler Yapiyoruz?
Nasil Calisir?
Sen Neler Yapabilirsin?
Sen de bir MaRuL olmak, küresel iklim değişimi, ekolojist hareketler, su güvenliği ve gıda güvenliği alanlarında calismak istiyorsan ya da sadece yukaridaki sorularin cevabini merak ediyorsan
Tarih:20 Ekim Pazartesi
Saat:17.00
Yer:TB310
(Temel Bilimler Binasinda arka taraftaki distan girilen sinif)

6 Eki 2008

Neyi Savunuyoruz?

Neyi Savunuyoruz? (2008-2009 broşüründen)

* Sürdürülebilir bir dünya (sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir iklim, sürdürülebilir kültür…) için çalışıyoruz.
* Güneş, rüzgar gibi yenilenebilir ve güvenli enerji kaynaklarını savunuyoruz. Nükleer, kömür gibi dünyaya ve canlılara zarar veren enerji kaynak gıcık oluyoruz.
* Daha az karbon salan ulaşım politikaları istiyoruz. Toplu taşımayı, bisikleti ve tabanvayı tercih ediyoruz.
* Bitkilerin genetiği ile oynayanları, canlıların var olma haklarına müdahale edenlerden hiç haz etmiyoruz. Ekolojik tarımı ve daha az et yemeyi destekliyoruz.
* Su mal değil haktır diyoruz.
* Tüm bu savunduklarımızıda tabandan gelen bir aktivizmle küresel düşünüp yerel örgütlenerek yapıyoruz.

5 Eki 2008

Nasıl Çalışıyoruz - Neler Yaptık - Neler Yapacağız [2008-2009]

Nasıl çalışıyoruz? (2008-2009 broşüründen)
- Öncelikle, döneme bir eğitimle başlıyoruz.
- Hep beraber, geçen seneyi tartışıyoruz ve bu seneki gündemimizi oluşturuyoruz.
- Dönem boyunca makaleler okuyoruz ve çeşitli kurumların eğitimlerine katılıyoruz.
- Okulda uzun vadeli ekolojist değişimler yaratmak üzere kampanyalar yürütüyoruz.
- Haftalık toplantılarda kararlar alıyor, görev paylaşımı yapıyoruz.
- Ülke kapsamında veya küresel olarak düzenlenen eylemlere katılıyoruz.
- Kampanya yürüttüğümüz alanda çalışan kişilerle ve sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmeler yaparak kampanyamızı projelendiriyoruz.
- Uluslararası ölçekte temiz enerji ve enerji verimliliğiyle ilgili çalışmalar yürüten Güneş Kuşağı (Solar Generation) ağının Türkiye ayağını oluşturuyoruz.

Neler yaptık? (2008-2009 broşüründen)
* Marul takımı geçen sene BUSOS içerisinde kuruldu.
* 1.Erkek Yurdu’nun ısınma ve elektrik ihtiyacının güneş enerjisinden karşılanması için çalışmalar yürüttük.
* 12 Aralık 2007 Küresel Isınmayı Durdur eyleminin kampüs içerisinde tanıtımını yaptık ve eyleme katıldık.
* Kampüs içerisinde, enerji tasarrufuna yönelik bir afiş çalışması yaptık.
* Kilyos Kampüsü’nde rüzgar enerjisi kullanımı ve Güney Kampüs yokuşundaki sokak aydınlatmasının güneş enerjisinden sağlanması konusunda yürütebileceğimiz kampanyalarla ilgili uygulanabilirlik araştırmaları, görüşmeler ve toplantılar yaptık.
* 26 Nisan 2008’deki Nükleer Karşıtı eylem öncesindeki haftayı Ya Patlarsa haftası ilan ettik ve çeşitli etkinlikler düzenledik.

Peki bu sene neler yapacağız? (2008-2009 broşüründen)
+ Güney Kampüs yokuşundaki sokak aydınlatmalarının güneş enerjisinden sağlanması için bir kampanya başlatmayı planlıyoruz.
+ Geçen senenin deneyimi, bize, önümüzde birçok fırsat ve potansiyel olduğunu fark ettirdi. Bu sene takım kurulur kurulmaz, olanaklardan hangisine yöneleceğimize her birlikte karar vereceğiz.

23 Ağu 2008

Kısaca Tanışma

(www.busos.org 'dan [2008-2009])
Marul kimdir, neyin nesidir?
Marul, küresel iklim değişimi, ekolojist hareketler, su güvenliği ve gıda güvenliği alanlarında çalışmak isteyivermiş bir grup aktivist gencin oluşturduğu takımdır.
Marullar neler yapar?
Marul takımı 2007-2008 döneminde kurulduğunda aktivistler, yukarıda söylediğimiz alanlardan Küresel İklim Değişimi’ne odaklanmaya karar verdiler. Bu alanda kampus içinde savunuculuk yapmaya başladılar.
Marullar neler yaptı?
Kampus içinde çok çeşitli kampanyalar örgütlediler ve yürüttüler. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına ve enerji verimliliğine yönelik projeler ürettiler. Bunlardan bazılarını uyguladılar, bazılarını ise bu sene uygulamak üzere hazır ettiler.
Marul ne ister?
Marullar, doğayla insan arasında bütüncül bir ilişki kurulması gerektiğine inanırlar. Bu sebepledir ki, ekosistemler üzerinde yıkıcı etkisi olan, nükleer enerji ve genetiği değiştirilmiş tarım ürünleri gibi tartışmalarda kendilerini taraf ilan ederler. Temiz, yenilenebilir enerjiyi ve ekolojik tarımı desteklerler. Ve tabii ki, bununla ilgili kampanyalar üretirler.
Marullar nasıl çalışır?
Marullar haftada bir toplanırlar. Bir başlarına belirlemiş oldukları gündem başlıklarını tartışırlar. Çalıştıkları konularla ilgili makaleler okurlar, araştırmalar yaparlar. Boğaziçi Üniversitesi kampüslerini nasıl Yeşil Kampüs’e dönüştürebileceklerini konuşurlar, kampanya fikirleri üretirler, uygun buldukları kampanyaları yürütürler.
Neden Marul ismini seçtik?
Pek bir sebebi yok, bize çok eğlenceli geldi, bizi iyi anlatacağını düşündük nedense.
Sen ne yapabilirsin?
BUSOS kulüp odasına uğrayıp detaylı bilgi alabilir, eğer ekoloji hareketleriyle ilgileniyorsan takımımıza dahil olabilir, enerjini Marullar’a katabilirsin.


MARULLAR’la iletişmek için: marultoplulugu@gmail.com

Sözlük

(2008-2009 broşüründen)
Marul: lactuca sativa activistus Kampus içinde ekolojist savunuculuk yapan, kampanyalar üreten ve bu kampanyaları örgütleyen takım. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına, enerji verimliliğina, ekolojik tarıma ve su hakkına taraf olmasıyla bilinir. İnsan faaliyetleri tarafından değiştirilmeyen iklimi sever, haftalık olarak mahsul verir, BUSOS kulüp odasında yetişir.