23 Kas 2009

Copenhagen 2009


The process for the climate, which started in Rio in 1992, continues in Copenhagen in December 7-12, 2009. ( http://www.unep.org/Documents.Multilingual/Default.asp?DocumentID=78&ArticleID=1163)

After the Kyoto Protocol, the new deal for the climate, for Earth and for our future will be discussed in Copenhagen. In 2012, the Kyoto Protocol to prevent climate change and global warming expires. To keep the process on track, there is an urgent need for a new climate protocol. The 2009 conference in Copenhagen is the last time the parties of the UNFCCC will meet on a government level before the climate agreement has to be renewed.

Governmental representatives from 170 countries are expected to be in Copenhagen in the days of the conference accompanied by other NGOs, journalists and others. In total 8000 people are expected to be in Copenhagen in the days of the climate meeting.

Our expectation from Copenhagen is an equal and fair climate deal. Renewable energies should be encouraged and funds should be formed for developing countries so that they can invest in clean technologies.

We only have one planet and this might be the last chance to take it back. What this fragile Earth needs is not lots of politicians discussing their political anxieties, but leaders who are doing their best for the climate.

Yeşillerden GDO Karşıtı İmza Kampanyası


Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na

Biz aşağıda imzası olanlar; hem genetiği değiştirilmiş organizmalara (GDO), hem de laboratuara sokularak ve genetik mühendisliğinin müdahalesine uğrayarak ışınlanmış, genetiği değiştirilmiş veya hibritleştirilmiş tüm tohumlara ve bu tohumlardan üretilen mahsullere ve bu mahsullerden türetilen gıda ve gıda katkı maddelerine karşıyız. Bizler klasik yöntemlerle ıslah edilmiş veya edilmemiş tohumlar kullanarak üretim yapan tarımsal üreticinin desteklenmesini savunuyor ve tohumumuzun laboratuara sokularak genetik mühendisliğinin müdahalesine uğratılmasına karşı çıkıyoruz.

Bu bağlamda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan “Gıda Ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar Ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol Ve Denetimine Dair Yönetmelik” in adının “Gıda Ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar Ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatınınYasaklanmasına Dair Yönetmelik” olarak değiştirilerek bu yönetmeliğin GDO’ ların ülkeye nasıl gireceğini değil, bunların girmesinin nasıl önleneceğini düzenlemesini ve yıllardır mecliste bekleyen Biyogüvenlik Yasası‘nın acilen çıkarılarak bu yasanın GDO’ ları etkin şekilde ülkeden uzak tutmayı sağlamasını istiyoruz.

İmza kampanyası için tıklayın:

http://yesilgazete.org/2009/11/17/gdo-imza-kampanyasi/


Bu habere bir göz atın: Nükleer Enerjide Bu Israr Niye? | Greenpeace Akdeniz

Bu habere mutlaka bakmalısın: Nükleer Enerjide Bu Israr Niye? | Greenpeace Akdeniz

18 Kas 2009

Marullar Şimdi Ne Yapar, Niye Yapar?

Marullar yeni dönemde de kampüste ekolojik savunuculuk yapmaya devam ediyor!!!
24 Ekim Küresel Eylem gününde dünyanın her yerinden insanlarla aynı anda Küresel Eylem Grubunun düzenlediği eyleme katıldık. (http://www.kureseleylem.org)

Şimdi de yeni bir afişleme kampanyası ile Kopenhag'da neler olacak? eğer orda bir şey olmazsa dünyaya neler olur? sorularına dikkat çekmek için bütün kampüsleri afişlemekteyiz.
Eğer sen de o afişlerden birini görmüş isen ve ben de bir şey yapmak istiyorum dersen; Biz her Salı saat 17:00de BUSOS( Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Hizmet Kulubü) odasında toplanıyoruz. Seni de bekleriz...


İklim İçin One Minute

İklim değişikliği yaşamakta olduğumuz bir gerçek. Bugün, dünyamız geçen iki bin yılın en yüksek sıcaklık değerlerine sahip. Mevcut eğilimler devam ederse, bu yüzyılın sonunda, geçen iki milyon yılın en yüksek küresel sıcaklıklarına ulaşacağız. İçinde bulunduğumuz dönem dünya tarihinin kaydedilen en sıcak dönemi olmayabilir, ancak bu sefer farklı olan ısınmanın küresel olmasının yanı sıra ve bu durumun artık doğal mekanizmalarla açıklanamıyor olması. Bunun en büyük sorumlusu ise insanoğlu..

Bir asırdan uzun bir süredir enerji ihtiyacı, petrol, kömür ve doğalgaz gibi fosil yakıtlardan karşılanıyor. Bu da küresel ısınmaya neden olan karbondioksit gazının atmosfere salımını arttırıyor. Diğer sera gazı etkisi yapan gazlar ve ormansızlaştırma ise süreci daha da hızlandırıyor.

Kopenhag’da yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi, iklim değişikliği kaosunu önleyebilmek için en iyi fırsat. Dünya liderleri insanları, çevreyi ve gezegeni korumak için sorumluluk alarak birlikte çalışmak ve zirvede yasal olarak bağlayıcı, istekli, eşitlikçi ve hakkaniyetli olan süreli ve yeterli salım azaltımları üzerine anlaşmak zorunda.

Türkiye’nin de bu anlamda üzerine düşeni yapması ve Kopenhag’da Başbakan Erdoğan’ın katılımıyla en üst düzeyde temsil edilerek iklim kaosunun çözümünde adil bir çerçevede sorumluluk paylaşarak liderlik örneği göstermesi gerekiyor. Bunun için Greenpeace Gençlik ekibinin devam ettirmekte olduğu imza kampanyasına katılarak siz de "İklim için 'one minute' diyebilirsiniz.

http://www.greenpeace.org/turkey/kopenhag/take-action



31 May 2009

Gunes Kusagi, Sponsorluk, Ilkelerimiz ve Coca-Cola

Coca- Cola destekli bir fon olan Hayata Artı fonundan, bizim de dahil olduğumuz Güneş Kuşağı (Solar Generation) ağı için sponsorluk bulunması tartışılıyor şu günlerde. Marullar olarak; insan hakları, küresel ısınma, su ve gıda egemenliği gibi alanlarda çalışıyor olmamızdan dolayı, bu konuya şüpheyle ile yaklaşıyoruz. Bizim görüş ve duruşumuzu belirleyen temel argümanlar aşağıda... [Kaynakları yazının sonuna ekledik.]

  1. Küresel ısınma dolayısıyla susuzlukla karşı karşıya kaldığımız şu günlerde Coca-Cola Başkan Yardımcısı Jeff Seabright yıllık ortalama 300 milyar litre su tükettiklerini açıkladı. Bu rakam sadece mamullerini üretirken kullandıkları su miktarıdır. Dolum tesislerinin atıkları ise suyu kirletmektedir. Örneğin Hindistan’da her bir Coca Cola tesisi, günde 1-2 milyon litre su çekiyor. Her tesisin 1-2 milyon litre su çektiği ve toplamda 90 tesis olduğu göz önüne alındığında, günlük su çekme miktarının 90 ila 180 milyon litre arasındadır. Bu miktar, milyonlarca insanın günlük su ihtiyacını karşılayabilir. Her bir litre gazlı içecek, 10 litre suyu kirletmekte ve kullanılamaz hale getirmektedir.

  2. Ayrıca üretim sırasında ortaya çıkan zehirli çamurun da yüksek miktarlarda kurşun ve kadmiyum içerdiği tespit edilmiştir. (Kirlilik Denetleme Kurulu, Kerala, Tehlike Merkezi). Kadmiyuma uzun süreli maruz kalmak, böbrek yetmezliği, kemiklerde, karaciğerde ve kanda hasar oluşması gibi etkiler yaratma potansiyeline sahiptir. Kurşun ise merkezi sinir sistemini, böbrekleri, kanı ve dolaşım sistemini etkilemektedir. Bu durum bölgede yaşayan halkın sağlığını tehdit etmektedir ve insan hakları ihlalidir.

  3. Bunun dışında Coca Cola hemen her büyük ilimizde bulunan dolum tesislerinde kuyulardan (yani yer altı sularımızdan) çekilen su, bir takım saflaştırma teknikleri (reverse osmosis) uygulanarak “Turkuaz sofra içeceği” ismiyle ambalajlanıp bize sunuluyor. Doğal kaynak suyunun daha yararlı olduğunu anlatma ihtiyacı bile hissetmiyorum. Ama yer altı sularımızın bizim için ne kadar önemli olduğunun vurgusunu yapmakta yarar var.

  4. Kolombiya Yiyecek ve İçecek İşçileri Sendikası, 8 üyesinin şirket (coca-cola) tarafından öldürüldüğünü, şirketin Guatemala, Türkiye, Venezuella gibi ülkelerde suç örgütleriyle ilişkide olduğunu belirtiyor.

  5. Gazze’de ise yüzlerce Filistinli’yi sivil, kadın, çocuk fark etmeksizin katleden, okulları, hastaneleri ve evleri yerle bir eden İsrail ordusunun en büyük finans kaynağı Coca Cola firmasıdır. Coca Cola’yı her içtiğinizde, aynı zamanda İsrail ordusuna bomba temin ediyorsunuz. Şirketin elde ettiği karın %50si, insan haklarını hiçe sayıp Filistin halkını katleden İsrail ordusuna aktarılmaktadır. Coca Cola’nın yaptığı reklamlardan birinde aynen şöyle deniliyor: Coca Cola iç, İsrail’i destekle. Amerikan ürünlerini destekleyerek, İsrail’e destek verin’.

Uzun lafın kısası biz, bu fona başvurulmasını yanlış buluyoruz ve Güneş Kuşağı ağına dahil olan diğer arkadaşlarımızı da bu konuda hassasiyet göstermeleri için uyarmamız gerektiğine inanıyoruz.

Kaynaklar

http://www.hrw.org/en/search/apachesolr_search/coca+cola

http://bianet.org/bianet/emek/65342-coca-cola-ve-rockn-cokea-boykot-cagrisi

http://bianet.org/bianet/toplum/26216-cola-yalnizca-kola-degil

http://www.megahaber.net/etiket/boykot

http://www.derkenar.com/mim/turkuaz

http://www.bilimart.com/biyoloji/2008/02/coca-cola-pepsi-ve-gida-guvenligi-politikalari

http://www.ekolojistler.org/gdolu-gidalardan-kacinmanin-yollari-cev.-dunya-atay.html

16 Nis 2009

Ekolojik Karnaval'da Cuma

EKOLOJİK KARNAVAL

17 Nisan Cuma

Tüm gün boyunca, Sosyal Bilimler Kulübü ve Çiftçi-Sen’in etkinlikleriyle, Dünya Çiftçi Mücadeleleri Günü kutlamaları.

15 Nis 2009

Ekolojik Karnaval'da Persembe

EKOLOJİK KARNAVAL


16 Nisan Perşembe

12:00 Yemek Atölyesi:

Slowfood Gençlik Gıda Hareketi aşçıları

15:30 Açık Ders – Gıda Egemenliği:

Zafer Yenal (BÜ Sosyoloji) ve

Abdullah Aysu (Çiftçi-Sen)

17:15 Ritim Atölyesi: Hangar Çalgıcıları


14 Nis 2009

Ekolojik Karnaval'da Carsamba

EKOLOJİK KARNAVAL


15 Nisan Çarşamba

12:30 Ot var mı, ot? – Ot Toplama atölyesi: İmece Evi

14:30Doğal Deterjan atölyesi: İmece Evi

15:00 Fikri Mülkiyet Hakları Kime Hizmet Eder? – Chris Stephenson - Bilim Kulübü etkinliği ; Turgut Noyan Salonu’nda

16:00 Yoga: Andrew Zionts

17:30 Tüketmeme Atölyesi: Kullanılmayan malzemeleri değerlendirme atölyesi – Güzel Sanatlar

Kulübü etkinliği

20:00 Film gösterimi: Tambogrande

85’ – Peru halkının, kurulması planlanan altın madenine direnişinin öyküsü. (Sürdürülebilir Yaşam Kolektifi)


Standımızda TAKAS PAZARI’na kullanmadığınız eşyalarla bekliyoruz.

(Özellikle yer belirtilmemişse ) tüm etkinlikler Güney Meydan’da çimlerde.

Ekolojik Karnaval'da Pazartesi ve Sali

EKOLOJİK KARNAVAL


13 Nisan Pazartesi

16:50 Karnaval Yürüyüşü - Sambistanbul

Buluşma yeri: Kuzey Meydan

17:30 Çalgı & Eğlence - Sambistanbul

20:00 Film Gösterimi: Corporation (Şirket) 145’ – Günümüzdeki şirketlerin birer “kişilik” olarak ekonomik, siyasi ve kültürel etkileri.

(Sürdürülebilir Yaşam Kolektifi)


14 Nisan Salı

15:00Sohbet–Ya Sürdürülebilirlik Ya Kalkınma

Konuşmacı:Ümit Şahin(Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü)

17:15 Çalgı üretme atölyesi: Hangar Çalgıcıları

18:30 Konser: Kara Güneş

20:00 Film Gösterimi: Thirst (Susuzluk) 62’ – Bolivya, Hindistan ve ABD’de su özelleştirmelerine karşı su hakkı mücadeleleri. (Sürdürülebilir Yaşam Kolektifi)


Hafta boyunca standımızda Genç Yeşiller’in endüstriyel hayvancılığa karşı etkinliklerine bekliyoruz...

8 Nis 2009

Ekolojik Karnaval Basin Bulteni + Program

İletişim:
tel:
e-mail: marultoplulugu@gmail.com
web: marullar.blogspot.com


EKOLOJİK KARNAVAL BAŞLIYOR!

“Marul”lar tarafından düzenlenecek olan sürdürülebilir yaşam konulu Ekolojik Karnaval 13 – 17 Nisan tarihleri arasında Boğaziçi Üniversitesi’nde…

Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Hizmet Kulübü(BUSOS) bünyesinde bir buçuk yıldır çalışmalarını sürdürmekte olan “Marul” takımı bu yıl ilk kez 13 – 17 Nisan tarihleri arasında sürdürülebilir yaşam konulu “Ekolojik Karnaval”ı düzenliyor. Karnaval, 13 Nisan Pazartesi günü 17:00’de Kuzey Kampüs’ten başlayıp Güney Meydan’a kadar sürecek olan karnaval yürüyüşü ile başlayıp tüm hafta boyunca çeşitli etkinliklerle devam edecek.

İklim değişimini durdurmak, küresel gıda demokrasisi oluşturmak, suya erişimin ayrıcalık değil hak olması yani sürdürülebilir yaşam için düzenlenen “Ekolojik Karnaval”, Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs’te, Güney Meydan’da (Üstün Ergüder Meydanı) gerçekleşecek. Karnaval etkinlikleri kısaca şöyle özetlenebilir:
Salı gününden başlayarak, Takas Pazarı masamıza, kullanmadığınız eşyalarınızı getirip işinize yarayacağını düşündüğünüz ve beğendiğiniz bir eşyayla takas edebilirsiniz. Ayrıca hafta boyunca Genç Yeşiller endüstriyel hayvancılığa karşı etkinliklerle standımızda olacaklar.

13 Nisan Pazartesi
16:50 Karnaval yürüyüşü: Karnavalın açılış etkinliğinde, Sambistanbul’un (www.sambistanbul.com) eşliğinde, okulun Kuzey Kampüsü’nden başlayıp, tüm etkinliklerimizin gerçekleşeceği Güney Meydan’a yürüyeceğiz ve karnavalın başladığını tüm okula duyuracağız.
17:30 Çalgı ve Eğlence: Sambistanbul (www.sambistanbul.com) sanatçılarının katılımıyla, açılış etkinliğimiz Güney Kampüs’te devam edecek.
20:00 Film gösterimi – Corporation (Şirket): Sürdürülebilir Yaşam Kolektifi’nin (www.surdurulebiliryasam.org) düzenlediği film festivalinin filmlerinden olan Corporation filmini, açık hava gösterimi olarak Güney Meydan’da izleyeceğiz.
14 Nisan Salı
15:00 Sohbet – Ya Sürdürülebilirlik Ya Kalkınma: Ümit Şahin’in konuşmacı olarak katılacağı karnavalda, sürdürülebilir kalkınma kavramının tarihsel temellerini ve eleştirisini tartışacağız.
17:15 Çalgı üretme atölyesi: Hangar Çalgıcıları’nın gerçekleştireceği etkinlikte, etraftan toplayacağımız kullanılmayan malzemelerden ve çöplerden çalgı üreteceğiz.
18:30 Konser – Kara Güneş: Güney Meydan’da Kara Güneş (www.karagunes.com), elektrikli ses sistemi kullanmaksızın bir konser verecek
20:00 Film gösterimi – Thirst (Susuzluk) : Bolivya, Hindistan ve ABD’de su özelleştirmelerine karşı yürütülen mücadelenin anlatıldığı filmi, Sürdürülebilir Yaşam Kolektifi’nin (www.surdurulebiliryasam.org) desteğiyle, yine güney çimlerde göstereceğiz.
15 Nisan Çarşamba
12:30 Ot var mı, ot? – Ot toplama atölyesi: İmece Evi’nin (www.imeceevi.org) katılımıyla gerçekleşecek etkinlikte, kampüsün korusunda ot avına çıkacağız. Yenilebilir ve faydalı otları toplayıp yemek pişireceğiz.
14:30 Doğal Deterjan atölyesi: İmece Evi (www.imeceevi.org) gönüllüleri, şehirde sürdürülebilir yaşam pratiklerine dair sohbetler gerçekleştirecekler. Atölyede, kül suyundan deterjan üretiminden ekolojik sabun yapımına kadar birçok etkinlik anlatılacak ve uygulanacak.
15:00 Fikri Mülkiyet Hakları Kime Hizmet Eder?: Boğaziçi Üniversitesi Bilim Kulübü’nün Bilim Günleri kapsamında, Bilgi Üniversitesi’nden Chris Stephenson, bilişim teknolojileri üzerine yoğunlaşarak fikri mülkiyet haklarına dair bir konuşma gerçekleştirecek. (Etkinlik, Kuzey Kampüs’teki Turgut Noyan Salonu’nda olacak.)
16:00 Yoga: Cihangir Yoga’dan Andrew Zionts’un eşliğinde, güney çimlerde yoga yapacağız.
17:30 Tüketmeme atölyesi: Boğaziçi Üniversitesi Güzel Sanatlar Kulübü üyelerinin gerçekleştireceği etkinlikte, kullanılmayan malzemelerden işimize yarayacak eşyalar üretmenin pratik yollarını öğreneceğiz ve atölye esnasında uygulayacağız.
20:00 Film gösterimi – Tambogrande: Sürdürülebilir Yaşam Kolektifi’nin (www.surdurulebiliryasam.org) film festivalinde göstermiş oldukları filmde, Peru halkının, kurulması planlanan altın madenine karşı yürüttüğü direniş anlatılıyor.
16 Nisan Perşembe
12:00 Yemek atölyesi:
Slowfood Gençlik Gıda Hareketi aşçılarının katılımıyla, Güney Meydan’ın orta yerinde, fast food kültürüne karşı sohbet eşliğinde, birlikte çeşitli soslar ve yemekler yapacağız ve yiyeceğiz.
15:30 Açık ders – Gıda Egemenliği: Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Zafer Yenal ve Çiftçi-Sen başkanı Abdullah Aysu’nun katılımıyla, gıda egemenliği ve çiftçi mücadelelerine dair, herkesin katılımına açık bir ders gerçekleşecek.
17:15 Ritim atölyesi: Hangar Çalgıcıları’nın katılımıyla gerçekleşecek etkinlikte, Salı günkü atölyede üretilen çalgılar kullanılacak.
17 Nisan Cuma
Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Kulübü ve Çiftçi-Sen’in gerçekleştireceği bir dizi etkinlikle, Dünya Çiftçi Mücadeleleri Günü kutlanacak.

Ayrıca, Solar Generation ağının bir parçası olan Marul takımı, karnaval boyunca Güneş Kafe’de ikramda bulunacak.

Sürdürülebilir yaşamla ilgilenen herkesi karnavalımıza bekliyoruz.



MaRuL Kimdir?
Marullar olarak, ekoloji sorunlarına dair savunuculuk yapmak amacıyla 2006 yılında bir araya geldik ve kendimizi şu şekilde tarif ediyoruz:
Marul: lactuca sativa activistus Kampus içinde ekolojist savunuculuk yapan, kampanyalar üreten ve bu kampanyaları örgütleyen takım. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına, enerji verimliliğine, ekolojik tarıma ve su hakkına taraf olmasıyla bilinir. İnsan faaliyetleri tarafından değiştirilmeyen iklimi sever, haftalık olarak mahsul verir, BUSOS kulüp odasında yetişir.

EKOLOJIK KARNAVAL PROGRAM


Ekolojik Karnaval - Film Gosterimleri

5 Nis 2009

Ekolojik Karnaval oncesi afisleri -2

Çiftçi-Sen kapatıldı.
Her 50 saniyede bir çiftçi iflas ediyor.


Ortalama yüzey sıcaklıklarında 1 derecelik artış bile; buğday, mısır ve pirinç üretiminde %10luk bir düşüşe sebep olacak.


Ortalama sıcaklıklarda 3 derecelik artış, insan türünün topyekün intiharı anlamına gelecek. Ekonomik büyümeden vazgeçmemek için, kendimizi asacak ipi üretiyoruz.



Sürdürülebilir Yaşam için
İklim değişimini durdurmak için
Küresel gıda demokrasisi oluşturmak için
Suya erişimin ayrıcalık değil hak olması için
EKOLOJIK KARNAVAL
14-15-16 Nisan

Ekolojik Karnaval oncesi afisleri -1

Bugün yaşadığımız şekilde yaşamayı sürdürmek için 1,3 dünyaya ihtiyacımız var. Ama elimizde sadece bir tane var...


Dün gayet normal bir gündü:
- Dünya nüfusu 200 bin kişi arttı.
- 2,6 milyon cep telefonu satıldı.
- 440 bin televizyon satıldı.
- 13 milyondan fazla otomobil üretildi.
Yani dünyaya eklenen her insan için yaklaşık 13 cep telefonu, 2 televizyon, 65 otomobil üretildi.
Ne olur ne olmaz...



100 birim girdi ile:
endüstriyel tarım :( >> 50 ürün
ekolojik tarım >> 200 ürün :)
Girdi derken; su, gübre, enerji, mineral ilaveleri vb. kast ediyoruz.

SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM İÇİN
Ekolojik Karnaval
14-15-16 Nisan

31 Mar 2009

Ekolojik Karnaval - mutfaga davetimizdir ;)

Duyduk duymadik demeyin! BUSOS sivil toplum tarihinde bir ilke daha imza atacak. 14-15-16 Nisan'da, Turkiye'nin ilk Ekolojik Karnaval'i Guney Meydan'da gerceklesecek.

Kuresel iklim degisimi, gida egemenligi, su sorunlari, surdurulebilir yasam, tuketim toplumu ve daha bircok konuya deginilecek karnavalda. Konserler, film gosterimleri, atolyeler de cabasi...

Hazirliklar tam gaz devam ediyor. Karnavala sadece iki hafta kaldi.

Marullar'in, hem hazirlik surecinde hem de karnaval esnasinda dayanismaya ihtiyaci var. :)

Corbada benim de tuzum olsun diyen herkesi Carsamba gunu 17:00'de toplantimiza bekliyoruz.

28 Mar 2009

Ekolojik Karnaval Cagri Metni

Nuh’un Uzay Gemisi’ne muhtaç kalmamak için

Sürdürülebilir Yaşam için

Ekoloji krizine karşı

Plastik yaşama karşı

14-15-16 Nisan 2009

Kim düzenliyor?

MARULLAR


Ne istiyoruz?

* Sürdürülebilir bir dünya (sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir iklim, sürdürülebilir kültür...) için çalışıyoruz.

* Güneş, rüzgar gibi yenilenebilir ve güvenli enerji kaynaklarını savunuyoruz. Nükleer, kömür gibi dünyaya ve canlılara zarar veren enerji kaynaklarına gıcık oluyoruz.

* Daha az karbon salan ulaşım politikaları istiyoruz. Toplu taşımayı, bisikleti ve tabanvayı tercih ediyoruz.

* Bitkilerin genetiği ile oynayanlardan, canlıların var olma haklarına müdahale edenlerden hiç haz etmiyoruz. Ekolojik tarımı ve daha az et yemeyi destekliyoruz.

* Su mal değil haktır diyoruz.


Ekolojik Karnaval da neyin nesi?

Acilen harekete geçmek için “bir dünya” sebebimiz var.

Karnaval yürüyüşü ile başlayan üç gün boyunca; film gösterimleri, açık dersler, takas pazarı, sürdürülebilir yaşam atölyeleri, konserler ve daha bir sürü etkinlik hayal edin. Durmayın, dahasını da hayal edin.

İklim değişimini durdurmak, gıda demokrasisi oluşturmak ve su hakkımızı savunmak için; bu karnavalı beraber düzenleyelim...


Her Çarşamba 17:00'de BUSOS Kulüp odasındayız. İlgilenen herkesi bekliyoruz...

19 Mar 2009

Ekolojik Karnaval Hazirlik Toplantisi

Kuresel iklim degisimi, durdurulamayacak bir hiza erismek uzere.

Bugunku toplumsal ve politik aymazlik, insan turunun kolektif intihari anlamina gelecek.

Cok az zamanimiz kaldi, ama hala cok gec degil.

Iklim degisimini durdurmak icin,

kuresel gida demokrasisi olusturmak icin,

suya erisimin ayricalik degil hak olmasi icin,

SURDURULEBILIR BIR DUNYA ICIN toplaniyoruz...

MARULLAR

23 Mart Pazartesi

17.00

Saatli Bina – Kriton Curi

24 Şub 2009

Kamuoyu Olusturma Kampanyasi - Degerlendirme raporu

KAMUOYU OLUŞTURMA KAMPANYASI (ARALIK 2008)

Değerlendirme Raporu


Amaçlar:

  • Üniversite kamuoyunda yeşil hareketin gündemine dair farkındalık yaratmak

  • Marul takımının kampüs içerisindeki tanınırlığını arttırmak

  • Dünya ve ülke gündeminde yer alan ekoloji tartışmalarıyla ilgili Marul'un duruşuna dair bilgi vermek


Yöntem:

  • 4 hafta boyunca okulun çeşitli yerlerine afişler astık.

  • Her hafta için farklı konular seçtik:

    • Ekoloji

    • Küresel İklim Değişimi

    • Nükleer Enerji

    • Gıda ve Su Güvenliği

  • Her konu için, 3 ayrı afiş hazırladık. Her afişten, düşük kaliteli kağıda 100'er adet bastırdık.

  • Haftalık toplantıların sonunda afiş asımıyla ilgili görev paylaşımı yaptık.


Değerlendirme:

  • Hemen hemen tüm Marullar, artık Marul kelimesini kullandıklarında etraflarındaki hemen herkesin olumlu tepkiler verdiklerini söylüyorlar.

  • Afişlerin asılmaya başlamasının ilk haftasında, blog'umuzun ziyaretçi sayısı üçe katlandı.

  • Dalga enerjisiyle ilgili çalışmalar yürüten bir öğrenci arkadaşımız afişler aracılığıyla bizimle irtibata geçti ve bir toplantımıza katılarak kendi çalışmalarını bizimle paylaştı.

  • Birkaç öğretim üyesi yüz yüze, bir öğretim üyesi ise e-posta yoluya tebriklerini ilettiler.

  • İkinci dönemin başlamasıyla birlikte, bizden afişlerimiz aracılığıyla haberdar olan Nazlı da aramıza katıldı. :)

  • Eş zamanlı olarak sürdürmekte olduğumuz yemekhane kampanyamızda görüştüğümüz kişiler (hem öğrenci hem de idari kadrodan) için tanınırlığımız oldukça etkili oldu.

  • Rektör Kadri Özçaldıran'la görüşmemizde kendisi de afişleri görmüş olduğunu söyledi.

  • Bir ÖTK üyesinden doğrudan e-posta yoluyla tebrik aldık.

  • Bazı Marullar, afişler yoluyla etraflarındaki insanlarla ekoloji sorunlarını tartışma fırsatı bulduklarını belirttiler.

  • Bilgi İşlem Merkezi'nde bir öğrenci, aslında bir Marul olduğunu bilmediği bir takım arkadaşımıza, konuşmaları sırasında afiş çalışmamızı ve genel olarak Marullar'ı övdü. :)

  • Çok az olumsuz tepki aldık: Fizik alanında çalışan bazı kişilerin nükleer enerjiyle ilgili afişlerimize tepkileri oldu. Bunun dışında, afişlerin tasarımıyla ilgili bir eleştiri aldık.

15 Oca 2009

yemekhane kampanyasi amacina ulasti!

"Plastik bardak tamamen kullanımdan kalksın" ve "Yemekhanede etsiz yemek de sunulsun" talepleri ile geçen dönem başladığımız yemekhane kompanyası sonuçlandı. İşte yemekhaneden, kampanyanın sonucu ve marulun kampanyaya dair motivasyonunu anlatan hayal ürünü bir diyalog:

- abi, suyu uzatsana... bu arada, cam bardağa geçilmis yine??
-
evet usta, yıl başından berı cam bardak var yemekhanede…

- plastik iyiydi ya, temiz temiz…
-
olur mu usta… o temiz dediğin, petrol ürünü… hem de tek kullanımlık bardak o. her öğün 1500 kişi yese 1500 bardak atılıyor demek bu çöpe… sonra o bardaklar karışmıyor doğaya 1000 yıl…
-
cam bardak da öyle değil mi? o da cözünmüyor kolay kolay…
-
ama bir cam bardağı onlarca yıl kullanırsın, kırılırsa onu geri döüştürür ve yine kullanırsın… o yüzden uğraştı bu marullar bu işle.
-
marullar? başka n’apıyo bunlar?
-
yemekhanede mi? yine yılbaşından beri yemekhanede etsiz yemek de çıkıyor, et yemeyenler için, fark ettin mi? bu işin peşinden koşanlar da onlardı.
-
yani vejeteryan bu marul insanları? bi de geri dönüsümcü falan?
-
yok hocam… durum o degil, “tüketmeme haklarını savunuyorlar” . kullan-at alışkanlığına karşı hareket ediyorlar bu bardak olayında…
-
vejeteryanlık?
-
geçenlerde afişler vardı ortalıkta “tavukların koşma hakkı vardır” diyordu..
-
:) ehe, hatırladım…
-
bi de 1 kg patates üretmek için 0,2 m3 , buğday için 1,2 m3 su gerekiyorken; beyaz et için 2,8 m3 ve hatta kırmızı et için 16 m3 su gerekiyormuş…
-
o da vardı başka bir afişte, evet…
-
iklim değişiyor, su tükeniyor diyorlar bu marullar…
-
ne yani vejeteryan mı olalım abi ya?
-
yok hocam, vejeteryan ol değil de, her öğün kesin et yemeye de gerek yok bence… hem sana da zararı yok değisikliğin bak, senin yiyeceğin yemek de çıkıyor, benimki de…
-
yemekhane batar lan bu uygulamayla. . bir sürü yemek artar...
-
n’aptın usta ya, bu etsiz yemek az çıkıyor zaten… pilot uygulama imiş bu, talebe göre arttiracak ya da azaltacaklar… ama zaten simdiye kadar hep bitiyormuş.. .
-
hmm…
-
cam bardak olayı da ihale maddelerine eklenecekmiş bundan sonra…kalıcı çözüm buldular, artik plastiğe donuş yok...
-
ya aslında iyi abi ya, geçenlerde cacığı bile plastik kaba koyuyorlardı… iyiymis marul… baska n’apıyolar biliyo musun?
-
bi “güneşlenen yokuş” projeleri var devam eden… güneş panellerini takmak istiyorlar… ama çok bi bilgim yok… ama bir internet siteleri vardı, yazmıştım bi yere…
-
kulüp mu bunlar?
-
yok, BUSOS’ta bir takım… Hah, bak www.marullar. blogspot. com
-
dur yazayım, bizim Baris ilgilenir bu işlerle, ona veririm…


2 Oca 2009

Marul: Bir durus metni...

Marul: Bir duruş metni...
Marullar kim?
      Marullar olarak, ekolojist savunuculuk yapmak amacıyla 2007-2008 dönemi başında bir araya geldik. Küresel iklim değişimini, gıda güvenliğini ve su güvenliğini gündem maddelerimiz olarak belirledik. İlk olarak küresel iklim değişimine yoğunlaşmaya karar verdik ve bu bağlamda iklim politikaları, enerji politikaları, nükleer karşıtı hareket ve sürdürülebilir yaşam konularında kampanyalar yürütüyoruz. Bununla ilgili olarak, küresel ölçekte yürütülen kampanyaları üniversite gündemine taşıyoruz1; kampüs içerisinde köklü dönüşümler yaratmak amacıyla kampanyalar düzenliyoruz.2 Bu çalışmalarda; sorunun kaynağına yönelik gerçekçi ve somut çözümleri savunuyoruz.

Neden BÜÇEK değil?
      BÜÇEK, ekoloji sorununa dair, kişisel ölçekte çözümler öneren etkinlikler yürütüyor. Birkaç örnekle açıklamaya çalışalım:
      Ağaç dikimi etkinliği, küresel ısınmayla ilişkilendiriliyor. Ancak yapmamız gereken, ekosistemleri korumak olmalıdır, hatıra ormanları oluşturmak değil.
      Adalar gezisi, Polonezköy gezisi, Kilyos uçurtma şenliği gibi etkinliklerin3 ise iklim politikalarıyla hiçbir bağlantıları olmadığının açık olduğunu düşünüyouz.
      Dahası, BÜÇEK GençTema’nın Boğaziçi Üniversitesi temsilcisidir. Bilindiği üzere TEMA Vakfı, küresel ısınma kaynaklı kuraklık sorununa, su tasarrufunu çözüm olarak önermektedir. Evsel su kullanım miktarı, toplam miktarın %10’undan bile azını oluşturmaktayken; petrol ve enerji sektöründe çalışan ve iklim değişiminin asıl sorumlusu olan büyük şirketlerden sponsorluk alan bu kuruluşun, sorunun köklü çözümüne ne derece odaklandığına şüpheyle yaklaşıyoruz.4
      BÜÇEK Yönetim Kurulu’yla, ortak çalışma imkanlarını incelerken, Marullar olarak, yukarıda değindiğimiz duruş farklılıklarını ortaya koyduğumuzda; zaten BÜÇEK temsilcileri de bizimle çalışmak istemediklerini sözlü olarak belirttiler.5 Ayrıca, buna ayıracak zamanları ve enerjileri de olmadığını ama Marul takımının yine de BÜÇEK bünyesinde çalışması gerektiğini ifade ettiler.6 Böylece, orta vadede herhangi bir ortak çalışma imkanı göremiyoruz.

Neden BUSOS?
      BUSOS kendini, “insan haklarına dayanan”, “katılımcı demokrasiyi yöntem olarak benimseyen”, “çözüm odaklı çalışan” bir sivil toplum kuruluşu olarak tanımlamıştır ve bu ilkeleri temel alarak; sağlık, eğitim, çocuk hakları ve benzeri alanlarda sosyal sorumluluk projeleri yürütmektedir.
      Biz Marullar olarak, ekoloji krizinin tüm canlıların temel haklarını tehdit eden politik bir sorun olduğunu düşünüyoruz. Sorunu bu düzlemde tartışabileceğimiz zeminin BÜÇEK değil BUSOS olduğuna inanıyoruz.

Sonuç
      Ekoloji krizi derinleşiyor. Acilen eyleme geçmek için “dünya kadar” sebebimiz var. Bu soruna dair herkesin ve her kurumun üzerine düşen sorumluluklar olduğuna inanıyoruz. Marullar olarak, doğru olduğuna inandığımız şekilde çalışmalar yürütüyoruz. Ortada bir faaliyet alanı çakışması olduğuna inanmıyoruz. Aksine, çalışmalarımızın ve duruşumuzun kampüs içerisinde ekoloji tartışmalarına renk katacağına inanıyoruz.

MARULLAR



1 Aralık 2007: “Kyoto’yu İmzala” kampanyası ; Nisan 2008: “Ya Patlarsa” haftası etkinlikleri.
2 1.Erkek Yurdu’nda Güneş Enerjisi kullanımı; Kilyos’ta Rüzgar; yemekhanede cam bardak kullanımı ve halen sürmekte olan, “Güneşlenen Yokuş” ; Kamuoyu Oluşturma kampanyası.
3 Bu başlıklar, BÜÇEK internet sitesinde en son 27 Aralık 2008 günü görülmüştür.
4 Ford Otosan, Koç Holding, Nissan, Opet ve Shell; Aralık 2008’de, TEMA’nın resmi sitesinde “Destekçilerimiz” başlığı altında yer almıştır.
5 23 Ekim 2008 tarihinde BÜÇEK Yönetim Kurulu başkanıyla yapılan görüşme.
6 Geçen yıl BUSOS’un her iki dönemin başında da BÜÇEK’le ortaklık kurma çabaları oldu. Bize BÜÇEK’ten en az bir temsilcinin aktif olarak Marul’la ilgileneceğini söyleseler de takıma dahil olmadılar ve bunun gerekli olmadığını iddia ettiler.